Ana Sayfa » Manşet » Dünya Kadınlar Gününde 3 Örnek Proje

Dünya Kadınlar Gününde 3 Örnek Proje

Dünya Kadınlar Gününde 3 Örnek Proje

Biz kadınları medeniyetlerin kurucusu ve insanlığı insan yapan en büyük güç olarak görmekteyiz.Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk' de kadınlarımız için çok güzel sözler söyleyerek bizlerin kadınlara nasıl değer vermemiz gerektiğini anlatmıştır.

Ulu Önderimizin kadınlar için söylediği sözlere bir bakın lütfen;

"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde Sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."

"Dünyada her şey kadının eseridir."

"Dünyada hiçbir millet kadını, 'Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim' diyemez!"

"Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır."

Ben Üsküdar için hazırladığım projelerde Kadınlarımız için muhteşem çalışmalar yaptım. Ve bu çalışmaları hazırlarken Atatürk'ün ""Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadının çalışmamıza ortak kılmaktır." sözü ile yola çıktım.

Kadınlarımızı çalışmalarımıza ortak ettiğimizde her şeyin daha güzel bir şekilde değişeceğine inanıyorum. BTP Genel Başkan Yardımcılarından Gazeteci Yazar Murat Çabas' da Kadınlar Gününü değerlendirirken şu tespitleri yapmıştır;

"Çıkışı Batıdan kaynaklanan tüm bayramların trajik bir hikayesi vardır.  Batı'da, sahip olduğu materyalist anlayış sebebiyle insanlara zulmettiği, ezdiği için, insanları fıtrata uygun olmayan bir kalıba sokmaya çalıştığı için birçok trajik hadiseler yaşanmış ve bunların bazıları da o zulme uğrayanların günü olarak kabul edilmiştir.

1 Mayıs'ta kutlanan İşçi Bayramı böyle olduğu gibi 8 Mart'ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü de böyledir. 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangından işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katıldı.

26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde Uluslar arası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 1857'de gerçekleşen bu facianın günü olan 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını teklif etti ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

Birleşmiş Milletlerin bu günün anılmasını kabul etmesi ise 16 Aralık 1977 tarihinde gerçekleşti. Dünya Kadınlar Günü Türkiye'de ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlandı.

İçinden Kapitalizm gibi bir sömürü düzenini çıkartan Batı, her zaman insana göre sistem değil, "sisteme göre insan" bakış açısına sahip olmuştur. Sistemi oluşturan iradeler de bu materyalist ve egoist anlayışın içinden çıktığı için neticede çoğunluğa değil, azınlığa hizmet eden, çoğunluğun ezildiği bir yapı ortaya çıkmıştır.

Bu çarpık yapı içinde hiç kimse aradığı yeri bulamazken, elbette ki kadın da aradığını asla bulamamış, bu bozuk sistemin çarkları içerisinde yıpranıp gitmiştir.

Türkiye'de yapılan araştırmalar, kadınlara yönelik ağır şiddet vakalarının ve korunma talebinde bulunanların sayısının arttığını, bu konudaki dava kabul oranlarının ise gittikçe gerilediğini ortaya koyuyor. Ülkemizde, 2018 yılının ilk 10 ayında en az 203 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi. Araştırmaya göre, kadınların en az üçte biri fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor, fakat bunların sadece yüzde 11'i yaşadığı şiddeti resmi kurumlara bildiriyor.Dolayısıyla, şiddete maruz kalan kadınların sayısı resmi rakamların çok üstünde…

Uzmanlar, öldürülen kadın sayısı hakkında sağlıklı bir veri elde etmenin de mümkün olmadığını belirtiyor. 2012 yılında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe girmişti.  Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre, 2012'den bu yana geçen sürede korunma talebinde bulunan kadınların sayısı beş kat arttı. 2010'da yüzde 91,5 olan dava kabul oranı ise, 2017'ye gelindiğinde yüzde 10'a yakın oranda gerileyerek yüzde 82,2'ye düştü.

2018 yılının Ocak ve Şubat aylarında Kadir Has Üniversitesi'nde yapılan Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması'na göre, kadın katılımcıların yüzde 61'i şiddeti toplumda yaşadıkları en büyük sorun olarak gösterirken bu sayı 2016 yılında yüzde 53 olarak belirlenmişti. En büyük ikinci sorun ise işsizlik olarak ifade edildi."

Ülkemizde kadınların sorunlarının başlarında öncelikle kadına şiddet ve sonrada işsizlik vardır.Bu tespitlerden yola çıkarak projelerimizi hazırladık.

Mahalle Kadın Şubeleri

Üsküdar'da kadına şiddete son vereceğiz. Daha öncede anlattığım projelerimizden biri olan Gönül Erenleri - Mahalle Danışma Heyetlerimiz her mahallede teşkilatlanacak ve bu heyetin çoğunluğu kadınlarımızdan oluşacak, kuracağımız haberleşme sistemi ile şiddet gören, horlanan ve tehdit edilen kadınlarımıza ulaşacağız. Ve şikayeti olan kadınlarımız bizlere ulaşsın diye her mahallede Danışma Heyetlerimizin şubeleri olacak. Bu şubeleri öyle güzel planlayacağız ki kadınlarımız korkmadan çekinmeden buralarda sorunlarını anlatabilecekler. Kendilerine hukuki hizmet, koruma hizmeti, iş bulma hizmeti gibi bir çok çalışma yapacağız.Bu vesile ile kadınlarımızın kendilerine güvenleri artacak, hemen yanı başlarında kendilerine sahip çıkan bir iradenin olduğunu bilecekler. Kadınlara şiddet meyilli olanlara ise şubelerimizin varlığı caydırıcı bir güç olacak.

Mahalle Kadın İşletmeleri

Kadınlar için projemiz sadece bu  mu hayır tabi ki. Çalışmalarımıza başladığımızdan bu zamana kadar "harcayan değil üreten belediye" olacağımızı dile getirmekteyiz. Ve Mahalle İşletmeleri Projesi ile her mahallede işsizliği azaltacağımızı söyledik. İşte bu projemiz öncelikle kadınlarımız içindir, Mahalle İşletmelerinde önceliği kadınlarımıza vereceğiz, işe alımlarda kadınlarımız ön planda olacak, ilk istihdamı kadınlardan yana kullanacağız, bu vesile ile her mahallede işsiz kadınlarımızı en iyi imkanlarda en iyi ücret ile iş sahibi yapacağız. Ekonomik gücünü elinde bulunduran kadın, kendine daha çok güvenir ve hayata bakışı daha da değişir. İş sahibi yapacağımız kadınlarımızı toplum içersinde en iyi yere getireceğiz. Bu iki projemiz ile öncelikle şiddeti durduracağız sonrada kadınlarımızı iş sahibi yapacağız.

 

Mahalle Kadın Enstitüleri

Daha var mı ? Tabi ki var. Kadınlarımız için ne yapsak azdır. Bir projemiz daha var. Eskiden köy enstitülerimiz vardı. Köy Enstitüleri'nin tümünün kendisine ait bağı, bahçesi,tarlası,besi hayvanları, arı kovanları ve atölyeleri vardı. Enstitülerde verilen eğitimin bir kısmı temel örgün eğitim diğer kısmı ise uygulamalı eğitim konuları ile donatılmıştı.

Bizde her mahallede Mahalle Kadın Enstitüleri kuracağız. Bu Enstitülerde bir çok konuda eğitim olacak. Öncelikle okuma yazması olmayan kadınlarımızı tespit edip hızlandırılmış bir eğitim ile kendilerine okuma yazma hesap kitap yapma eğitimi vereceğiz. İlgi alanlarına göre iş sahibi olsun diye iş eğitimi vereceğiz. Vereceğiz eğitimler tüm teknolojik alt yapılar kullanılarak sunulacak. Kuracağımız işletmeler hangi sektörde olacaksa o sektörün ustasını Mahalle Kadın Enstitüleri' n de yetiştireceğiz. Mevcutta İSMEK ve Halk eğitim Merkezi gibi yerler var, fakat istenilen hedefe ulaşamadı. Kadınlarımız yol parası dahi bulmakta zorlanırken, bu kurumların şubelerine nasıl gitsin? Ve bize gelen şikayetlerde dile getirilen konular arasında bu şubelere ulaşım, eğitimin kapsamlı olmayışı, eğitim saatlerinin uygun olmaması, her eğitimin açılmaması ve eğitim sonucunda iş imkanının olmaması gibi bir çok konu gündem edilmekte.

Mahalle Kadın Enstitüleri' mize gelen her kadınımız mutlaka iş sahibi olacaktır buna söz veriyoruz. Zaten her mahallede işletmeler kuracağımız için bizim onlara acil ihtiyacımız olacak. İş bulamama gibi bir sıkıntıları olmayacak. Bu vesile ile Üsküdar'da yaşayan kadınlarımız geleceğe daha emin adımlar ile yürüyeceklerdir. Göreceksiniz bu projeler hayata geçsin, Üsküdar dünyaya örnek bir belediye olacak.Bizim amacımız dua almak. Bizim amacımız insanların yüzlerini güldürmek. İnsanını aç bırakan, sahipsiz ve çaresi bırakan bir yönetim geceleri nasıl uyur? Biz attığımız her adımı Allah'ın rızasını kazanmak ve dua almak için atarız.

Bu projeleri hazırlarken kaynağımız elbette Genel Başkanımızın dünyaya örnek olmuş Milli Ekonomi Modelidir.

Milli Ekonomi Modeli' nin mimarı Prof. Dr. Baş kadınları gün ışığına çıkartacak, onları esaretten kurtaracak ekonomik formüllerini de eserinde bir bir sıraladı. Ve biz bu formülleri 20 yıldır halkımıza anlatıyoruz. Bakınız BTP' nin Kadınlar için projelerine;

* Her bir kadınımıza 1500 TL Ev Hanımı Maaşı

* Her bir kadınımıza 1000 TL Vatandaşlık Maaşı

* Kadınlarımız çalıştıkları takdirde ayrıca 5000 TL asgari ücret

Toplamda her bir kadına aylık 7500 TL maaş… 

Bu imkanların devlet eliyle sağlandığı bir atmosferde, elbette ki kadınların şiddet görme ihtimali de kalmayacaktır. Milli ve manevi değerlerimizin kadına verdiği değerin yansıması da ancak bu çözümlerle hayat bulur.

Üsküdar' lı kadınlarımız hiç merak etmesin biz geldiğimizde tüm sıkıntıları bitecek. Daha güzel daha mutlu bir hayata kavuşacaklar inşallah.Bu vesile ile tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. Ve Üsküdar 'lı kadınlardan destek bekliyorum.