Üsküdar Kentsel Dönüşüm Projesi
Üsküdar birçok İlimizden göç almış büyük bir ilçe. Çok uzun yıllar önce iş ve aş bulmaya gelen halkımız başını sokacak bir yeri olsun diye, tüm imkansızlıkları aşarak, birçok zorluğa göğüs gererek, kendisine bir yuva yapmış ve bu şekilde yıllarca aynı muhitte yaşamış. Ve bulunduğu yere su çektirmiş, elektrik bağlatmış, kanalizasyon yaptırmış. Üsküdar'da oluşan mahallelerin çoğu bu şekilde oluşmuştur. Üsküdar'ın mahallelerinin oluşmasında memleketinden İstanbul'a göç eden halkımızın çok büyük bir emeği var.
Mevcut belediyemiz bu emekleri bir tarafa bırakarak, kentsel dönüşüm bölgelerinde ki halkın ellerinde bulunan değerli arazileri yok fiyatına insanımızdan almak istiyor, kentsel dönüşüm adı altında milletimizin hakları ellerinden alınmaya çalışılıyor. Ben buna resmen Gasp diyorum.
Kentsel dönüşüm mağduru olan halkımız haklarını korumak ve daha iyi bir yaşam alanına kavuşmak için kendi aralarında örgütlendiler. Üsküdar'ın birçok mahallesinde kentsel dönüşüm ile ilgili dernekler kuruldu ve bu dernekler Belediye ile ciddi mücadele içerisinde. Düşünsenize bir belediye başkan dayına oy veriyorsunuz belediyeyi kazanıyor ve bu belediye başkanı sizden aldığı oy ile evlerinizi ellerinizden almaya çalışıyor, caminizi yıkıyor, sizi polislere dövdürüyor, yaşlı teyzelerimizin üzerine biber gazı sıktırıyor. Sonrada gelip sizden tekrar oy istiyor. Şaka gibi. Üsküdar halkı belediye zulmünden bıkmış vaziyette.
Konu ile ilgili olarak Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Sekreteri Bayram Ali Kot bey ile yaptığım görüşmede Ali Bey bizlere şunları anlatıyor;
Üsküdar'da belediyenin yıktığı yerlerin bilinçli olarak molozları kaldırılmıyor, bu molozlar etrafa asbest saçıyor, Üsküdar halkı ciddi bir sağlık sorununu ile karşı karşıya. Müdahale edilmez ise yakın zamanda asbestin yol açtığı cilt hastalıkları ve kanser vakıaları görülmeye başlayacak.
Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor Üsküdar halkı kentsel dönüşüme karşı değil, hatta bu dönüşüm olsun diye elinden geleni yapıyor, fakat belediyenin kentsel dönüşüm muvafakatnamesi hukuki açıdan tam bir facia. Hiçbir kesinlik yok, sözleşmenin maddelerinde ucu açık bölümler var, hatta belediye isterse bu sözleşmeden istediği zaman dönebilir. Muvafakatname' ye koyulan maddeler yuvarlanabilir. Üsküdar halkı ucu açık ve net olmayan sözleşmelere değil noterde yapılmış ve kendi hukukçularının kabul ettiği sözleşmeye imza atmak istiyor. Yani mevcut belediye Üsküdar halkının hak ve hukukunu resmi anlamada garanti altına almıyor. Bence bu da bir oyalama taktiği.
Mevcut belediye mahallelerde bir şekilde ikna edip imza attırdığı kişiler ile imza atmayan halkı karşı karşıya getiriyor. İmza atarak evi yıkılan halkımız birçok sorun yaşıyor, sebebi sorulduğunda imza vermeyenler suçlu gibi gösteriliyor. Belediye imza atanlara da verdiği sözleri tutmuyor ve imza atanlar ve atmayanlar arasında sorun çıksın diye elinden geleni yapıyor. Hatta bu sebep ile birbiri ile küsen kavga eden onlarca komşu var Üsküdar'da. Allah korusun bu durum çok kötü sonuçlar doğurabilir. Bu çok büyük bir günahtır. Bunun hesabını kimse veremez.
Belediye hazırladığı Muvafakatname de sadece halka imza attırıyor. Kendisinin imza attığı yok. Yani bir sözleşme var ortada ve bu sözleşmeye imzayı iki taraf atmıyor. Halka imza attırıyorlar kendileri imza atmıyor. Sizce sebebi ne olabilir? Bana göre zamana ve şartlara göre sözleşmeyi değişecekler, milleti oyalama taktikleri ile bir noktaya getirmeye çalışıyorlar. Bu aslında hukuki bir suçtur. İmza vermeyen halkımız bunları dile getirince susturulmaya çalışıyor.
Bazı mahalleler kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edildiği için, imar barışı hakkından yararlanamıyorlar. Kentsel dönüşüm ile ilgili proje görmek isteyen halkımıza hala bir proje gösterilemedi. Maket bir oyuncaktan başka bir proje yok. Projeyi ısrarla soran halkımıza "yıkım yapılsın sonra size proje gösterilecektir" deniliyor. Tam anlamı ile facia. Belediye hukuksuz bir şekilde bu dönüşümü yapmak istiyor. Fakat bunu başaramayacak.
Belediye şuana kadar kentsel dönüşüm dernekleri ile defalarca bir araya geldi. Muvafakatname' ye isyan eden halkımıza sözler verildi sözleşme düzeltilecek dendi, fakat sözleşme her değişti denildiğinde aynı sözleşme milletimizin önüne getirildi. Yani anlayacağınız belediye mevcut sözleşmede kararlı. Özellikle Kirazlıtepe, Küplüce, Hasippaşa, Mehmet Akif Ersoy, Burhaniye, Güzeltepe gibi mahallelerinin arazileri çok kıymetli. Boğaz görünümüne sahip arazileri ucuz fiyatlara milletimizin elinden almaya çalışan mevcut belediye ne yapacağı konusunda da kararsız tavır ile güven vermiyor.
Mevcut belediyemiz bu işi başaramadı ve halkımızı mağdur etti. Hakları gasp edildi tehdit edildi dayak yedi. Düşünseniz boğazı gören ve İstanbul'un en kıymetli arazilerine sahip yerleri zorla metre karesine 3000 TL gibi komik bir rakam vererek halkın elinden almaya çalıyorlar. İnsanımızın 50 yıldır ikamet ettiği yerleri yıkıyorlar. Aklınıza gelmeyecek kurnazlıklarla halkı yıldırıp ellerinden ki araziyi ele geçirmeye çalışıyorlar. Bu çok yazık değil mi? Bu bir belediyeye yakışır mı? Bu konuda en keskin kararları alarak bizzat halkımızın yanında yer alacağız. Zaten şu süreçte kendilerine gereken tüm desteği vermeye çalıştık. Belediyeyi kazanırsak bu işi kökünden çözeceğiz.
Üsküdar belediyesi bir sabah namazında zabıta ekipleri polisler ve tomalarla Esentepe camisine gelerek 50 yıllık camiyi içinde ki eşyaları rahleleri kuranları ile yıkarak büyük bir suç işledi, bunun hesabını Allah'a da millete de veremezler. Üstelik bu caminin restorasyonunu kendileri yaptılar. Boy boy fotoğraf çekilerek reklamlarını yaptılar. Sonrada gelip bir sabah vaktinde yıktılar.
Müslümanlığı dilinden düşürmeyen bu zihniyet, konu kendi çıkarları olduğunda camiyi, türbeyi, tekkeyi de yıkıyor. Bu mu Müslümanlık? Üsküdar halkı bu acı olayı hala büyük üzüntü ile anlatıyor. Ve biz bunun hesabını da mutlaka soracağız. Evlerinden zorla çıkarılan, suyu elektriği kesilen baskı gören kentsel dönüşüm mağduru kardeşlerimizin tüm sıkıntılarını çözeceğiz.
BTP olarak bizler devleti alan el değil veren el olarak görmekteyiz. Değil halkımızdan bir şeyler almak bizzat onları rahat ettirecek her türlü çalışmayı bütçe hesap kitap yapmadan sağlayacağız.
BTP OLARAK BİZ NE YAPACAĞIZ
BTP her şartta halkından yanadır. Projelerimizin tümü milletimizi zengin etmek ve mevcut sorunlarını çözmek için hazırlanmıştır. Üsküdar'da ki kentsel dönüşüm problemi halkın istekleri yerine getirilerek çözülür.
Mevcut belediye halkın isteğini yerine getirmek değil, birilerinin isteğini yerin getirmek için bu zorlu sürece girdi. Halkımız hiç merak etmesin Kentsel Dönüşüm meselesi bizim için çok basit bir konudur, çünkü biz sadece halkımızı razı etme derdindeyiz. Kimseden talimat almıyoruz, kimseye Üsküdar için söz vermedik. Bizim hesap vereceğimiz merci halkımızdır.
Kentsel Dönüşüm sorununu bu konuda çalışan dernek yönetimi ile bir araya gelerek çözeceğiz. Onların makul istekleri var zaten. Ve biz bu istekleri hiçbir kar amacı gütmeden yerine getireceğiz. Yeter ki milletimiz bize güvensin.
Kentsel dönüşüm mağduru olarak evlerinden zorla çıkarılan, suyu elektriği kesilen baskı gören kardeşlerimizin tüm sıkıntılarını çözeceğiz. BTP olarak bizler devleti alan el değil veren el olarak görmekteyiz. Değil halkımızdan bir şeyler almak bizzat onları rahat ettirecek her türlü çalışmayı bütçe hesap kitap yapmadan sağlayacağız. Kentsel dönüşüm ile ilgili sıkıntıyı millete vereceğimiz ev paylarını arttırarak çözeceğiz. Belediyemize bir şey kalmasına gerek yok. Belediyenin görevi halka hizmettir. Halktan kar elde etmek değil. Milletimizin hak ettiğini mutlaka vereceğiz. Dua alacağız. Birliği sağlayacağız.